Haziran’da ölmek zor

Haziran’da ölmek zor

Evet, dostlar haziranda ölmek zor. Ne çok değerimizi kaybetmişiz Haziran ayında.

Orhan Kemal‘i nam-ı diğer golcü Raşit’i yani edebiyatın aydınlık yüzü gerçekçi Marksist yazarını.

Yine hasretinle prangalar eskittim şiiriyle ün yapan değerli şairimiz Ahmet Arif’i.

Hele hele biri var ki Türk ve dünya edebiyatının değerli bir şair ve yazarı tüm dünya kıymetini bildiği, bir tek Türkiye’de kıymetini bir avuç sosyal demokrat Aydın’ın bildiği, evet yanılmadınız Nazım Hikmet’ten bahsediyorum. Ne demişti, değerli şairimiz “dörtnala gelip uzak Asya’dan Akdeniz’e bir kısrak başı gibi uzanan bu memleket bizim”.

İşte gidiyorum bir şey demeden arkamı dönüp, şikâyet etmeden hiçbir şey almadan, bir şey vermeden, yol ayrılmış görmeden gidiyorum. Evet, bu dizeleri en iyi şekilde müzikle buluşturan Laz müziğini Rock müziğiyle buluşturan değerli sanatçı Kazım Koyuncu‘dan bahsediyorum.

Bir de sanatçı ve yazar şair olmadan tertemiz bir kalple bu saymış olduğumuz 4 şair yazar ve sanatçımızı canı gönülden seven ve dinleyen biricik kızım Aliye Ceren’in babası Öcal Ülger var. Evet, 21 Haziran 2021’de kaybettik. Elim bir kazayla çok sevdiği ağaçlarını sulayabilme umuduyla gittiği bahçesinde sulama pompasındaki yüksek voltaj, kaçak elektrik akımına kapılarak 14’ündeki biricik kızını ve beni yalnız bırakıp gitti. Yukarıda saymış olduğumuz değerli şair ve yazarların çok büyük bir hayranı idi. Özellikle de bir dönem yolları çakıştığı, Ahmet Kaya’nın da hayranıydı. 90’lı yılların sonları ile 2000’li yılların başlarında rahmetli Ahmet Kaya ile çalışmışlardı Raks müzikte ve her zaman dilinden Ahmet Kaya’nın icra ettiği şu şarkıyı düşürmüyordu.

“Vah be Rıza sonunda sen de düşüp gittin Azrail’in peşine dün boşu boşuna günahını almışım ne olur kızma bu kardeşine.”

Bunu sevgili eşim Öcal Ülger Ahmet Kaya’nın arkasından söylüyordu şimdi ben de aynı dizeyi kendisinin arkasından söylüyorum. “Vah be Öcal sonunda sen de düşüp gittin Azrail’in peşine pazar günü babalar günüydü kızımla ben anılarımızla ve resimlerinle avunduk ne olur kızma bu eşine.”

Başta değerli şair yazar ve ozanlarımız sanatçılarımız değerini, önemli olan yaşarken bilmek Ahmet Kaya’ya Kürtçe türkü söyleyeceğim dediği için yapılmayan kalmamıştı oysa bugün bakın bugünkü özgürlükleri bir düşünün Ahmet Kaya’ya ayıp etmemiş miyiz? Milletçe. Yine vatan toprağına bile defini yapılamayan vatanına hasret giden Nazım Hikmeti düşünün. Bu haksızlıkların hesabı bir gün sorulur elbette.

Sorarlar, bir gün sorarlar, karıncanın sahibi var. Sorarlar elbette sorarlar, diyoruz, bizde.

Değerli eşlerimizin babalarımızın da kıymetini hayattayken bilelim. Baba bir ağaçtır gölgesinde dinlendiğimiz gölgesine sığındığımız ve tüm babalarımızın babalar gününü kutlarken ahirete intikal etmiş değerli babalarımızı ve kızımın babası olan, sevgili eşim Öcal Ülger’i buradan yad etmeden duramayacağım. Mekanları cennet olsun ışıklar yoldaşı olsun tüm gidenlerin.

Suna Ülger

EMKADER-Emekçi Kadınlar Derneği Başkanı

https://www.okurmedya.com/yazar/suna-ulger/haziranda-olmek-zor-163-kose-yazisi

0 Paylaşımlar

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*